24 Ocak 2018 Çarşamba

İspanyolca'yı İspanyol Youtuberlarla Öğrenin

Herkese selam, 

Malum her gün daha fazla Youtube'a bağımlı yaşıyoruz. Televizyonda yayınlanan programları bile artık Youtube'dan takip etmeye başladık. Dün ev arkadaşımla sevdiğimiz bir İspanyol Youtuberın videolarını izlerken neden bunu blogta paylaşmıyorum diye düşündüm ve sizin için aşağıdaki listeyi hazırladım. 

İspanyol mizahı bizim espri anlayışımıza çok yakın, bu nedenle listedeki videoların sizin de benim kadar hoşunuza gideceğini düşünüyorum. Yeni İspanyolca öğrenenler için bazı konuşmalar oldukça hızlı ya da argo nedeniyle anlaşılmaz gelebilir. Moralinizi bozmayın! Aksine üzerine gidin, söylediğini anlayana kadar tekrar tekrar dinleyin, ne söylediğini internetten araştırmaya çalışın. Youtube'da konuşulan İspanyolca'nın gerçek İspanyolca olduğunu, sokağa çıktığınızda bu İspanyolca'yla karşılaşacağınızı unutmayın. 

Gelelim listemize; 

1- Consultorio de Berto

Son zamanlarda favorim bu videolar. Berto Romero, Katalan bir aktör/yönetmen. Filmlerini her zaman çok sevmişimdir. Şimdilerde Andreu Buenafuente'nin Late Motiv programında da yer alıyor. Kendisine Whatsapp üzerinden yöneltilen sorulara kendi tarzında cevap veriyor. Aşağıda en çok güldüğüm bölümü sizinle paylaşıyorum. (Bu arada espriler aşırı derecede cinsellik içerir, benden uyarması)



2- El Club de la Comedia 

Aslında bir stand-up show'u olan program Youtube üzerinden de takip edilebilir. Farklı komedyenlerin yer aldığı programlar içinden size en eğlenceli gelen kişinin videolarını takip edebilirsiniz. Ben sizinle favorilerimden biri olan Goyo Jimenez'in "İspanyollar Ay'a ilk ayak basan millet olsaydı durum nasıl olurdu?" konulu stand-up'ını paylaşıyorum. :)



3- Fortfast WTF

Bu youtuber sokakta insanlarla röportaj yapıyor. Genelde parti öncesi "botellón" sırasında gençlerle yaptığı röportajlar en komikleri. Ama benim favorim İspanyollara İngilizce sorular sorduğu video. Aşağıda paylaşıyorum. (Genelde konuşmalar altyazılı oluyor. Rahatlıkla anlayabilirsiniz.)




4- Polifacetico

İspanyolların kelime ya da şarkı uydurmaları meşhurdur. Çok hoş bir hayal güçleri var bu konuda. Sağolsun İspanyolca da lastik gibi çektiğiniz yere geldiği için ortaya çok komik malzemeler çıkıyor. Bu  Endülüs'lü Youtuber da arkadaşlarıyla ünlü şarkıların parodilerini yapıyor. Son zamanlar da en son güldüğüm parodisini aşağıda paylaşıyorum. (Şarkının orjinali Becky G'ye ait Mayores şarkısı)





5- AuronPlay 

İspanya'nın en başarılı Youtuber'larından biri. Her konuda videoları var ve yaklaşık 7 milyon insan tarafından takip ediliyor. Konuşma tarzı biraz hızlı olsa da anlaşılır. Canınız sıkıldıkça videolarını izleyip pratik yapabilirsiniz.



6- Hola Soy German

Sanırım en eskilerden ve en çok takipçisi olanlardan biri. 33 milyon!!!! Aynen öyle 33 milyon takipçisi var bu arkadaşın. Her konu hakkında konuşuyor neredeyse ve şimdiden söyleyeyim çok ama çoookkk hızlı konuşuyor.

 

7- Jorge Cremades

Günlük durumları ti'ye alan Youtuber o kadar ünlü oldu ki İspanya'da dizilerde bile boy göstermeye başladı. Tarzını anlamanız için aşağıda bir videosunu paylaşıyorum.




8- Elvisayomastercard

Kendisi tam bir piremses :D Yeni keşfettiğim bu arkadaşı bakalım siz beğenecek misiniz?



9- Antón Lofer

350 bin takipçisi olan genç youtuber hemen hemen her konuda videolar çekiyor. Hoşunuza giden başlığı tıklayıp videoyu izleyebilirsiniz.




10- Los Morancos

Bu Youtuber genelde politik konuları parodilerle anlatıyor. Aşağıda paylaştığım ise en son seçimlerden sonra hükümet kurulamayıp seçimlerin tekrar edilmesini Shakira'nın Bicicleta şarkısıyla anlattığı parodisi.



Bunların dışında sizin de Youtube'da gezinip kendi zevkinize göre araştırmalar yapmanızı tavsiye ederim. Ben gördüğünüz üzere daha çok mizah videolarıyla ilgileniyorum ama belki siz oyun, makyaj, mutfak, el işi, seyahat gibi temalarla ilgileniyorsanız bu tarz konuları işleyen youtuberları izleyebilirsiniz.

BONUS 1 : AQUI NO HAY QUIEN VIVA 

Favori dizilerimden birisi. İspanya'da oldukça ünlü. Hatta aynı oyuncular şimdi "La que se avecina" diye başka bir dizi çekiyorlar.
Bu dizinin tüm bölümlerini Youtube'dan izleyebilirsiniz.



Hepinize iyi seyirler,
Sevgilerimle,
Gizem
Devamını Oku »

20 Ocak 2018 Cumartesi

Jaén Üniversitesi'nde Master Bursu Fırsatını Kaçırmayın!





Hola! 

  Yine mükemmel bir haberle karşınızdayım.

  Takip edenlerin bildiği üzere şu an Jaén şehrinde burslu olarak master yapmaktayım. İspanya'ya dönüş kararımın ardından tamamen tesadüf üzerine bulduğum bu şehir ve üniversitenin sunduğu fırsatlardan sizlerin de yararlanmasını çoookkk ama ççoookk isterim. Çünkü Türkler olarak bu tür fırsatları her zaman yakalayamayabiliyoruz.

  Jaén, İspanya'nın Andalucía bölgesinde yüz bin civarında nüfusu bulunan, ana geçim kaynağı zeytin ve zeytincilik olan ufacık minicik bir şehir. Şehirle ilgili bilgilere yazının sonunda tekrar değineceğim. Şimdi asıl konuya gelelim;

  Jaén Üniversitesi her yıl (bu yıl sayı biraz az olacak ekonomik sebeplerden dolayı) Programa de Talento (Yetenek Programı) adında bir burs veriyor. Burs, Grado (Lisans) ve Master yapacak öğrencilere veriliyor ve eğitim ücretiyle kalış süresince sigortanızı karşılıyor. Bunun yanında bir de size Grado için yıllık 2000 Euro Master için ise 3000 Euro harçlık ödüyor. 

  Burs sizin istediğiniz alanda değil, üniversitenin belirlediği alanlarda veriliyor. Bu nedenle yapmanız gereken yayınlanan alanların arasından sizin ilginizi çeken bir tanesini seçmek ve başvurunuzu yapmak. Buradan Master için, buradan da Lisans için yayınlanan sayfaya ulaşabilirsiniz. 

  Peki bu bursa nasıl başvuruyoruz? Başvurmak için ne tür kriterleri karşılamak gerekiyor?

  Önce kriterlerden başlayalım. Arkadaşlar, burstan faydalanmak için en öncelikli şart İspanyolca biliyor olmak. Başvuru esnasında İspanyolca bildiğinizi ve tüm derslerin İspanyolca işleneceğini kabul ettiğiniz bir kutucuk işaretlemenizi istiyorlar. Bir sonraki şart ise 10 üzerinden 7 gibi bir ortalamayla mezun olmuş olmak. Şunu da unutmayın ki 30 kişilik burs için 500-600 civarında insan başvuruyor. Notunuz ne kadar yüksekse o kadar çok şansınız var demektir. 

  Başvuru için 30 Nisan 2018 tarihine kadar süreniz var. Bu süre içerisinde yukarıda paylaştığım sayfadan online başvuru yapmalısınız. Başvuru sırasında sizden istenen belgeler; 

- Pasaport kopyası
- Diploma kopyası
- Transkript kopyası

  Bu belgeleri online sistem üzerinden bilgilerinizi doldurup seçmek istediğiniz alanları belirttikten sonra sisteme yüklüyorsunuz. İlk cevap Haziran gibi geliyor. İlk yayınlanan listede isminiz varsa ikinci listeyi bekliyorsunuz. İkinci liste de bir iki hafta içinde yayınlanıyor ve bursu kazandıysanız üniversite sizinle iletişime geçip farklı belgeler istiyor. 

  Master dersleri Ekim'de başlıyor. Tabii ki öncesinde vize başvurunuzu yapmanız gerekmekte. Okul size vize için gerekli belgeleri yolluyor. Vizeniz çıktıktan sonra gelip derslerinize başlıyorsunuz. 
Talent Program öğrencilerine verilen hoş geldin yemeği sonrası Rektör ile fotoğraf (2017) 

  Bir örnek olarak benim başımdan geçenleri anlatayım size. Başvurumu yapıp listede ismimi gördükten sonra okul benimle iletişime geçip bir sonraki aşamada neler yapılması gerektiğini anlattı. İlk olarak bursu kabul ettiğime dair bir mektup istediler. İmzalayıp, taratıp gönderdim. Ardından Junta de Andalucía üzerinden kayıt yaptırmamı istediler. Oldukça kolay ancak farklı belgeleri toplamanız gereken bir işlem. Mezun olduğum okuldan imzalı bir kağıt almam gerekti örneğin. Bu işlemi de yapıp derslerimi seçtikten sonra okula kayıt yaptırmış oldum. Bu sırada üniversiteden vize için gerekli belgeleri (davetiye mektubu - ne kadar burs alacağım, ne bölüm okuyacağım, ne zaman başlayıp ne zaman bitecek vs. yazmalı- ve kalış süresini kapsayan sigorta) istedim. Ve böylelikle vize başvurumu yapıp beklemeye başladım. 

  Benim yaptığım master "Investigación en Artes, Música y Educación Estética" adı altında geçiyor ve sanatın bir araştırma ve eğitim yöntemi olarak kullanılmasını inceliyor. İlk geldiğimde nereye düştüm ben oldum ancak aldığım eğitimden oldukça memnunum. Bu bölümde sınav yok mesela. Sınav yerine yaptığımız sanat eserleri ya da yazdığımız makale, deneme vs. ile değerlendiriliyoruz. Üniversitede işler biraz dağınık, bunu söylemeden geçemeyeceğim. Sanırım her üniversitede var bu kadar organizasyon bozukluğu. O nedenle çok sorun yaşamıyorum. 

  Gelince Uluslararası Ofis'e uğrayıp kendimi tanıttım. Ofis burada oturum almam için gerekli belgeyi verip neler yapmam gerektiğini anlattı. Cidden çok tatlı insanlar ve sizi oldukça iyi tanıyorlar. Beni görür görmez ismimi söyledi çalışan memur. İsmimi nasıl biliyorsun diye sorduğumda aylardır sizin evraklarınızla uğraşıyorum, artık hepinizin adını ezberledim dedi :) Ardından okulun içindeki bankaya gidip hesap açtırdım ve derslerime devam etmeye başladım. Bursun 70%'i ilk dönem (Kasım-Aralık olmak üzere 2 seferde) kalan kısmı ise Şubat'tan sonra yatırılıyor. Sebebi ise Şubat'ta sınavların ardından okula devam edip etmediğinizi görmek istiyorlar. 

  İşte bu kadar kolay. Size bu yazıyı bir Cumartesi günü dersten yazıyorum. Evet, en kötü yanı bu. Master dersleri genelde hafta içi 4'ten sonra ve Cumartesi günü yapılıyor. Örneğin, benim derslerim Perşembe Cuma günleri 16.00-21.00 ve Cumartesi günü 09.00-21.00 arası. Güzel yanı ise Nisan'da dersler bitiyor ve ardından Temmuz ya da Ekim sonuna kadar bitirme tezini hazırlamak için vaktin oluyor. 

  Bu yıl Program'dan yararlanan iki Türk'üz. Diğer Türk ülkelerden gelen birkaç arkadaş daha var. Bizim dışımızdaki bursiyerler genelde Latin ülkelerden geliyorlar. Umarım bu blog sayesinde önümüzdeki yıl okuldaki Türk bursiyer sayısı katlanır. 

Biraz da şehirden bahsedeyim;

  Jaén'in bilmeniz gereken en önemli özelliği: burada yalnızca üniversite öğrencileri ve emekliler var. :D Bunun yanında, küçük olmasının sunduğu bir diğer özellik de aşırı ucuz olması. Oda kiralamak 125-160 Euro civarında. Faturalar ise ayda ortalama 15-30 Euro civarında tutuyor. Büyük şehirlerle karşılaştırıldığında oldukça ucuz. Şehir İstanbul'un bir ilçesi büyüklüğünde. O nedenle toplu taşıma neredeyse hiç kullanmıyorsunuz. 
jaen ile ilgili görsel sonucu

  Etkinlik adına çok çılgın şeyler beklemeyin, Madrid ya da Barcelona gibi milyonlarca seçenek sunmuyor ama sıkılmıyorsunuz da. Akşamları genelde tapas yemeğe ya da etraftaki pub'lara gidiliyor. Ayrıca dans etmeyi seviyorsanız etraftaki birçok barda salsa-bachata derslerine kaydolabilirsiniz. 

  Jaén'in tek sevmediğim yönü diğer şehirlerle olan bağlantısı. Şehrin ulaşım ağı kötü bu nedenle neredeyse tüm şehirlere Madrid üzerinden gitmek zorunda kalıyorsunuz. Bu da zaman ve para kaybı demek. Onun haricinde yaşanabilir, huzurlu, sessiz sakin bir yer. Hatta öyle ki bir süre sonra şehirdeki tüm yüzler size tanıdık gelmeye başlıyor. 

  İşte bu şekilde. Kendi tecrübelerimden yola çıkarak sizin de başvurmanızı tavsiye ederim. Aklınızda kalan soru işaretleri olursa gizemkutukcu@gmail.com adresine mail atarak ya bu yazının altına mesajınızı yazarak bana sorabilirsiniz. 

Şansını denemek isteyen herkese başarılar!

Sevgilerimle,
Gizem KUTUKCU


Devamını Oku »

21 Aralık 2017 Perşembe

İspanya Hakkında Belki Daha Önce Duymadığınız 15 Bilgi

Herkese merhaba,

İspanya hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz? Aşağıdaki listeye bir göz atın bakalım. Kaç tanesini biliyorsunuz ya da kaç tanesi gözünüzden kaçmış?

1- İspanya'nın 0 Noktası: Kilómetro Cero en la Puerta del Sol
Tabii ki koskoca ülkenin sıfır noktasını bulmak öyle kolay değil. Madrid'in merkezi Puerta del Sol meydanında insanların bir noktada toplanıp yerin fotoğrafını çektiğini görürsünüz. Burası "0 Kilometre" plakasının bulunduğu noktadır ve Madrid'den başlayıp tüm ülkeye yayılan yolların başlangıç noktasını ifade eder. Bu yollar Madrid'den başlayıp País Vasco, Cataluña, Valencia, Andalucía, Extremadura ve Galicia'ya uzanan yollardır. 
Bir başka deyişle İspanya'da tüm yollar Madrid'e çıkar. 



2- Paylaşılamayan Toprak Parçası: Faisanes Adası
Yalnızca iki bin metre kare büyüklüğündeki bu adanın velayeti iki komşu arasında dostça paylaşılmakta. Bir zamanlar iki tarafın balıkçıları yüzünden çok kavga gürültüye denen olan adanın yönetimi 6 ay İspanya’da 6 ay Fransa’da olacak şekilde düzenlenmiş 1856 yılında.

3- İspanya Gereksiz Yere Bir Saat Önden Gidiyor
Coğrafi konum gereği Greenwich’le eşit zaman diliminde olması gerekirken 1940 yılından bu yana UTC+1:00 saat dilimini kullanmaya başlamıştır. Değişim tarihine bakarsanız bu değişimin sebebini az çok tahmin edebilirsiniz. Franco…1940 yılında Franco, müttefiği Almanya ve Italya’yla aynı zaman dilimini kullanmak için İspanya’nın saat dilimini değiştirmiştir. Bu nedenle İspanya’da yazın çok geç saatlere kadar havanın kararmadığına şahit olabilirsiniz.

4- Organ Bağışında Dünya Birinciliği 
İspanyollar organ bağışı sıralamasında dünya liderliğini kimselere kaptırmıyorlar. O zaman alkış! 

5- En Bol Tatilli Ülke
Yılda 12 ulusal 2 yerel olmak üzere toplamda 14 gün resmi tatil takvimine sahip olmasıyla İspanya, Avrupa’nın en çok tatilli ülkelerinden biridir.

6- İbiza yine şaşırtmıyor…
Dünyanın en pahalı restoranı İbiza’da bulunmaktadır. Sublimotion ismindeki restoranda kişi başı yemek ücreti 1700euro civarında olmaktadır.

7- 12 Üzüm Geleneği de Kapitalizmin Bir Meyvesi Olabilir Mi?
Malumunuz her yılın son günü saatler 12'ye geldiğinde evinde ya da Puerta del Sol meydanında toplanan milyonlarca İspanyol her çan çalışıyla bir üzüm yer. Toplamda 12 ay için on iki tane yenilmesi gereken üzümün iyi şans ve bereket getirdiğine inanılır. 

Öylesine yaygın bir gelenek ki eğer üzüm alışverişinizi son güne bırakırsanız açıkta kalabilirsiniz, çünkü çoğu zaman üzüm kara borsaya bile düşebiliyor. 

Bu geleneğin nereden geldiği konusunda birkaç söylenti mevcut. Bir söylentiye göre  de 12 üzüm geleneği, 1909 yılında, Alicante'de hasat bolluğu olmasından kaynaklanıyor. O yıl elinde fazla ürün kalan çiftçi bu beyaz üzümün iyi şans getirdiğini uyduruyor ve satışlarını arttırıyor. Zamanla tüm ülkeye yayılan söylenti günümüze kadar geliyor. 


8- En Antik İspanyol Yemekleri 
Bu leziz mutfağın bilinen en eski yemekleri Andalucia bölgesinin göz bebeği Gazpacho, Madrid'in meşhur Cocido'su ve Castilla-Leon bölgesinden, ismi çok da içimizi açmayan Sopa de Ajo. 

9- Dünyanın en eski dillerinden biri de bu coğrafya'da konuşuluyor. 
Bask Bölgesi'nde konuşulan Euskera dili dünyanın en eski dillerinden biridir. İspanya'da konuşulan diğer diller biraz Castellano'yla benzerlik gösterirken Euskera tamamen farklı, İspanyolca konuşanlar için anlaşılması imkansız bir dildir. 

10- Şipşak bir İcat: Mayonez
Yine başka bir hikayeye göre mayonez, Mahón'un (Menorca) Fransız işgali sırasında icat edilmiştir. İcadı fişekleyen Richelieu, aşçıdan derhal bir yemek hazırlamasını istemiş. Mutfakta kara kara ne yapacağını düşünen aşçı, hızlı davranıp eline ne geçerse başlamış karıştırmaya. Sonuç olarak yumurta ve zeytinyağının aşkından bugünkü mayonez doğmuş. 

Mayonez ismi de Mahón'a ait anlamında "mahonesa" kelimesinen gelmektedir. 


11- Kraliyet Ailesi'nin de Bir Kimlik Numarası var Elbet. 
İspanyol Kraliyet Ailesi nam-ı diğer Familia Real kimlik numarası olarak 10-99 arasındaki rakamları kullanmaktadır. 
Franco'nun DNI numarası 1'ken, Şuan Kral olan 6. Felipe 15 rakamını DNI numarası olarak kullanmaktadır. 13 rakamı ise kötü şans getirdiği inanılarak kullanımdan kaldırılmıştır. 



12- Günün Menüsü: Bir Franco İcadı...
İspanya'ya gittiğinizde özellikle restoranların kapısında Menú del Dia diye tabelalar görürsünüz. Oldukça ekonomik olan bu menüler genelde bir ana yemek, bir ikinci yemek, bir tatlı ve içecek içerir. Ortalama 10-15 euro civarında olan bu menülerin zamanın faşist diktatörü Francisco Franco tarafından 60'lı yıllarda İspanyol mutfağını tanıtmak adına icat edildiğini biliyor muydunuz?

13- Tortilla francesa’nın menşei yine İspanya
İspanyol omleti ve Fransız omleti arasındaki farkı bilirsiniz. İspanyol omletine un vs. hiçbir şey katılmaz. Yalnızca patates ve yumurtadan yapılır. Fransız omleti ise bildiğimiz sadece yumurtadan yapılan omlete verilen isimdir. Peki neden Fransız omleti? Sebebi taaa… Bağımsızlık Savaşı’na uzanıyor. Savaş sırasında yiyecek tükenip yalnızca yumurtadan omlet yapılmaya başlanınca bu yeni icadın adı “Fransızların olduğu zamanki omlet…” olarak kalıvermiş.

14- İspanya yalnızca siesta’yı icat etmedi.
Günlük hayatta kullandıklarımızın yanı sıra insanlık için ciddi öneme sahip birçok icat bu toprakların ürünüdür. Bunların arasında hesap makinesi, paspas, denizaltı, teleferik ve tabii ki Chupa Chups var.

15- Bin Kişi Başına Düşen Bar Sayısı:  2,8
İspanya’ya geldiğinizde emin olduğunuz tek bir şey vardır. Asla ama asla bar olmayan bir yere düşmezsiniz. 16 haneli bir köyde bulundum. İnanın o köyün bile barı vardı. Hatta öyle ki halk kendisi işletiyordu barı. Anahtar kapının üstünde dururdu, canın istediğinde girip, içkini alıp, parasını masaya bırakıp çıkardın.


Diyeceğim o ki İspanya’da birçok şeyin yokluğunu çekebilirsiniz ama canınız sıkılınca inip bir şeyler içeceğiniz bir barın asla. 

Liste uzayıp gidiyor. Listenin devamı için kaynak olarak kullandığım linkleri aşağıda paylaşıyorum. Herkese bol İspanyolcalı haftalar :)

Kaynak:

https://www.buzzfeed.com/beatrizserranomolina/datos-de-la-lopez-ibor?utm_term=.vrGe1aGGK9#.we6qvN44lm

https://www.elviajerofisgon.com/magazine/10-curiosidades-sobre-espana-que-te-dejaran-boquiabierto/

Sevgiler,
Gizem



Devamını Oku »

12 Aralık 2017 Salı

İspanyolca Seviyenizi Bir Üst Sıraya Taşıyacak İpucu Kullanımlar


Yanaşın bakayım böyle. Hiçbir kursta anlatılmayanları anlatacağım bu yazıda.

Belki aylardır ya da yıllardır İspanyolca öğreniyorsunuz ama o istediğiniz seviyeye ulaşamadınız. Ya da istediğiniz kadar C1 belgesi almış olun, günlük hayatta hala bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyorsunuz.
Bunun sebebi her öğrenciye dayatılan, sokak dilinden ve güncellikten uzak, İspanyolca ders içeriği. Belki subjuntivo’yu sular seller gibi ezberlemiş olabilirsiniz. Pluscuamperfecto de subjuntivo duyduğunuzda çat diye ne demek istediğini anlayabilirsiniz. Fakat size birazdan bahsedeceğim kelimeleri kullanmıyorsanız üzgünüm ama sokakta çok zorluk çekersiniz. Çünkü barda bir şeyler içmek için buluştuğunuz arkadaşınız- İspanyol kraliyet ailesinden değilse- size kursta öğrendiğiniz üst dilden öte bahsedeceğim kelimelerle konuşacaktır.

Hadi başlayalım…

1- ¡Qué……!

Binlerce duygunun tercümanı sihirli kelime qué, birçok ifade için işinize yarayacak. 
Bol bol tüketin J
                             

Örnekler:           

¡Qué asco!


que asco por dios ile ilgili görsel sonucu
kaynak: memegenerator.es

Asco kadar kullanışlı bir kelime var mıdır acaba? Sizi iğrendiren her nesne, insan, olay vs. için rahatlıkla kullanın. Hatta bir de sonuna ¡Por Dios! eklendi mi tadından yenmez. (Fiil hali dar asco’dur. Ör: Tú y tu amigo me dais asco)
¡Qué vergüenza!
Bu ifadeyi hem kendiniz bir şeylerden utandığınızda hem de size başka bir şeyin utanç verdiği durumlarda kullanabilirsiniz. Özellikle politikadan bahsederken insanların dert yandığını çok görürsünüz. Haberleri izlerken birinden mutlaka şu yorum gelir: ¡Qué vergüenza de pais por favor!
¡Qué triste! /¡Qué bonito / ¡Qué divertido! /¡Qué alegria!
Her türlü sıfatla o anki duygularınızı ifade edebilirsiniz.
¡Qué lío!
Başınız dertte mi? Bir sürü sınav var ve siz daha çalışmaya başlamadınız mı? Yetiştirmeniz gereken işler var ve siz trafikte takılıp kaldınız mı? Partnerinizi aldatıyorsunuz ve o da bunun farkına mı vardı? Alın size tüm sorunlarınızı 6 harfle anlatmanın yolu… ¡Qué lío! Fiil olarak da günlük dilde “liarla” kullanılabilir. Ör: Como no estudió, la lió y suspendió.
¡Qué barbaridad!
Karşınızda sizi şoke eden, kızdıran, sinirlerinizi tavana kaldıran bir olay varsa bu ifade cuk diye oturuyor.
¡Qué hijo de puta!/¡Qué cabron!
Durun öyle hemen yanlış anlamayın. Hijo de puta ve cabron her ne kadar küfür olsa da kullanıldığı yere göre pozitif bir anlam taşıyabilir.
Bildiğiniz üzere İspanyol toplumunda küfürün yeri bizdeki gibi değil. Argo ve küfür sıklıkla kullanılıyor. Hatta o kadar ki size şaka yapan sizi güldüren birine ¡Qué hijo de puta!/¡Qué cabron! demeniz o kişi tarafından kötü algılanmaz.
Ama tartışma anında söylüyorsanız o zaman tabii ki küfür anlamı taşır.
Dikkatli kullanmakta ve sadece güven duyduğunuz insanlar arasında kullanmakta fayda var.
¡Qué guay!
Alın size dünya tatlısı bir kelime daha: guay. Hem telaffuzu, hem kullanış sıklığı bakımından favorileri kelimelerimden biri.  Sevindiğiniz, şaşırdığınız, hoşunuza giden her durumda guay deyip durumu geçiştirebilirsiniz. Guay aynı zamanda birini onaylamak anlamında vale yerine de kullanılabilir. Ya da muy bien yerine yalnızca muy guay da diyebilirsiniz.

 2- ¿En serio? / ¡No puede ser! /¿De veras? /¡No me digas! /¿Pero qué dices?/ ¡No jodas!


no jodas ile ilgili görsel sonucu
kaynak: memegenerator.es
Yabancı bir dilde konuşurken en çok zorluk çektiğimiz şey şaşkınlık ya da yaşadığımız şoku belirtmek olabilir. Aynı zamanda- benim fikrimce- ne zaman şaşkınlığınızı, acınızı, öfkenizi bir saniye bile düşünmeden o dilde ifade edebiliyorsunuz işte o zaman bu dili öğrenmiş sayılırsınız. Çünkü artık beyniniz ana dilden hedef dile çeviri yapmayı bırakmıştır ve artık o dilde düşünmeye (yaşamaya) başlarsınız.
Yukarıdaki ifadelerin tamamı sizi hayrete düşüren, şaşırtan bir haber aldığınızda verebileceğiniz tepkilerin birkaç tanesi. Resmiyet seviyesini de ¿En serio? en formal ¡No jodas! en informal olarak düşünebilirsiniz.


3- Mierda


Böylesi vulgar bir kelimenin bu kadar mı geniş yelpazede kullanımı olabilir?
Belki tüm kullanımlarını burada yazamayacağım ama birkaç başlık altında nerelerde kullanılıyor bakalım:

Birini baştan savma
Vete a la mierda /¡Que se vaya a la mierda!
Görülmeyen şeylerin tasviri
No se ve ni una mierda
Anlamlandırılamayan objeler
¿Qué mierda es esto? /¿Para qué mierda sirve?
Bir şeyleri unuttuğumuzda
Hostia… mierda.. Se me ha olvidado el móvil en casa
Dağınıklık/ kendini kötü hissetme
Estoy hecho una mierda.
Aşağılama
Es una ciudad de mierda / Tienes un carácter de mierda
Yapmayı kabul etmediğiniz şeyler
- Me dejas dinero?
– Una mierda

Ve daha onlarcası… Hepsini yazmaya kalksam sayfalar sürer. Ama bence siz ana fikri kaptınız. Ağzınız dolu dolu haykırın, çekinmeyin J

4- Flipar

İlgili resim
kaynak:memegenerator.es

Flipar kelimesi RAE’de “uyuşturucu kullanmak, uyuşturucu etkisi altında olmak” şeklinde açıklansa da günlük hayatta “bir şeyin ya da bir kişinin başka bir kişi üzerinde büyük etki bırakması, şaşırtması” anlamına gelir.
Oldukça kullanışlı ve sıklıkla kullanılan bu kelimeyi nedense ne kendi okuduğum ne de öğrencilerime okuttuğum gramer kitaplarında gördüm.  Birkaç örnekle hangi durumlarda kullanıldığını açıklayayım;

Kelimenin farklı kullanım şekilleri: estar flipado/flipada, un flipe, flipar en colores, flipante…

-Flipo con la música rock’n roll.  
- Me he comprado un coche que flipas
- Me flipa la comida mexicana
- Las fiestas en España son un flipe total
-  Compré un juguete para mi hija y flipó en colores.
- ¿Te has enterado de las noticias? – Sí, ¡flipante!

5-  Tío, tía / nene, nena

Biz nasıl aramızda arkadaşlarımıza kanka diye sesleniyorsak İspanya’da da gençlerin kendi aralarında birbirine tío, tía  ya da nene, nena diye seslenme alışkanlığı var.
Seslenmenin yanında konuşma arasında da kullanıldığına şahit olabilirsiniz.

6- Mola/Mola mazo

Gustar fiili A1 seviyesinde bile öğretilen çok kullanışlı bir fiildir bildiğiniz gibi. Hoşumuza giden bir şeyi ifade etmek için kullandığımız benzer bir kelime de “mola”. Örnek kullanımları;

-          El Español mola mucho.
-          Tu idea me mola
-          ¿Qué te parece mi coche? – Mola

“Mola mazo” ise çok aşırı hoşa gitmek anlamına gelir. Genelde Madrid ve çevresinde daha yaygın olarak kullanılsa da tüm İspanya’yada bilinen bir ifadedir.

7- Tranqui

Tranquilo/tranquila’dan gelir ve “sakin ol”, “relax” anlamında kullanılır.

8- Pavo, pasta, plata, duro

Tüm bu saydığım kelimelerin para anlamına geldiğine inanabiliyor musunuz? Mesela;

-          ¿Cuánto te ha costado esa camiseta?           - 8 pavos
-          Este tio gana mucha pasta
-          No tengo ni un duro

9-  ¡Vaya tela!


vaya tela memegenerator ile ilgili görsel sonucu
kaynak:memegenerator.es
İspanya’ya ilk geldiğimde anlamını kavramakta ve kullanmaya başlamakta en zorlandığım ifade “tela” olmuştu şüphesiz. Ama kullanıldığı durumları görüp işin içine daldıkça sıklıkla kullanır oldum.

Türkçe’ye direkt çevirisi yapılamayacak, çok kullanışlı bir ifade bu. Kullanım yerlerini şöyle açıklayabilirim: karşınızdaki kişinin anlattıkları sizi şok ediyorsa ya da yaşadığınız bir durum karşısında şok olduysanız, içinde bulunduğunuz durum karmaşıksa ve açıklamakta zorlanıyorsanız bu ifadeyi kullanabilirsiniz. Örneğin:



-          ¡Que fuerte! Los jefes están discutiendo    -¡Vaya tela!
-      ¡Vaya tela! Me ofrecieron un trabajo en Londres
-          Laura está embarazada de su ex                 -¡Vaya tela! Pobre mujer

10-Está a tomar por culo/ Está en el quinto pino

Bu da ders kitaplarında öğrenemeyeceğiniz bir ölçü birimi J

Bir yerin çok uzakta olduğunu ifade ederken iki cümleyi de kullanabilirsiniz. Tabii ki ikincisi biraz daha terbiyeli. J

Hatta bu kadar örneğini vermişken “Está en el quinto pino” cümlesinin nereden geldiğini de anlatayım size.

Söylentiye göre 18. yüzyıl Felipe V kralken Madrid’in şimdi Paseo del Prado caddesinden itibaren belirli uzaklıklarla kocaman 5 tane çam ağacı dikilmiş. İnsanlar da bu çamları genelde buluşma yeri olarak belirlemişler ve genelde 1., 2. ya da 3. çam ağacında buluşurlarmış. Ağaçların arasında öyle aralıklar varmış ki 5. çam ağacının bulunduğu yer neredeyse şehrin dışı sayılırmış ve oraya kimse kolay kolay gitmezmiş. Bu nedenle gel zaman git zaman 5. çam ağacının bulunduğu yer aşıkların buluşma noktası olmuş

Ve böylelikle günümüze kadar kullanılagelmiş.

11-Hacer caso

“Birini dinlemek, dediğini yapmak, ona hak vermek” anlamında kullanılan bu fiilin ne kadar yaygın olduğunu biliyor musunuz? Şu şekilde kullanabiliriz;

  • Se lo dije pero no me hizo caso. (Ona söyledim ama beni dinlemedi.)
  • Tú hazme caso, tarde o temprano lo vas a conseguir. (Sen beni dinle, er ya da geç başaracaksın)
  • Este niño no me hace caso (Bu çocuk hiç benim sözümü dinlemiyor)


12- ¡Venga ya¡ /¡Anda ya!

Hani Türkçe’de “hadi canım”, “yok daha neler” deriz ya işte tam o boşluğu dolduracak iki adet ifade. Hatta biraz daha ileri gidersek “atıyorsun”, “saçmalama”, “sallama” gibi bile kullanılabilir. 

Venga için ayrı bir başlık daha açmak lazım. Çünkü her yaraya merhem olan bir kelimedir kendisi. Kullanımları başlıca:

Birine emir verirken
¡Venga! !A trabajar!
Birini onaylarken
¡Venga, vale! Quedamos esta tarde.
Birine moral verirken
Venga mujer, no te pongas así
Söylenenlere inanmadığımızı ifade ederken
¡Venga ya! Nos estás tomando el pelo
Birinden bir şey isterken             
Acompañame al cine. ¡Venga por favor!
Birinden acele etmesini isterken
¡Venga! Date prisa que vas a perder el bus.

13- un montón/ mogollón/ un huevo


Bu saydığım kelimelerin hepsi “çok” anlamına gelmektedir. Yani her birini “mucho” yerine kullanabiliriz. Mesela:
un huevo nos queremos ile ilgili görsel sonucu
kaynak: mrwonderful

-          Te quiero mucho : Te quiero un montón.
-          Tengo muchas cosas que hacer: Tengo mogollón de cosas que hacer.
-          Este sofa pesa mucho: Este sofa pesa un huevo.

Şunu belirtmeden geçemem. “Un huevo”yu kullanırken dikkatli olmak lazım çünkü kullanıldığı contexte göre tam aksini de ifade edebilir. Yani yukarıdaki cümlede çok anlamına geliyorken “Me importas un huevo” cümlesinde hiç anlamına gelebilir. O nedenle dikkat!

Şimdilik burada bırakalım...

Başka bir gün kaldığımız yerden devam ederiz. Çünkü bu saydıklarım buzdağının yalnızca görünen kısmı. İspanyolca her haliyle güzel ve öğrenmesi eğlenceli bir dil. Ama bana inanın günlük dil, sokak dili, deyim, deyiş ve argo tarafını da tanıdıkça tamamen aşık olacağınız bir dil.

Umarım anlattıklarım işinize yarar ve sokağa ayak uydurmanıza yardımcı olur. Asıl İspanyolca sokakta…

Eğer eklemek istedikleriniz varsa yoruma yazabilir; İspanya ya da İspanyolca konusunda yöneltmek istediğiniz sorularınız varsa gizemkutukcu@gmail.com adresine mail atabilir ya da İnstagram ve Facebook'ta @ispanyolcaseyler hesabından bana ulaşabilirsiniz.

Sevgiler,
Gizem









Devamını Oku »

6 Aralık 2017 Çarşamba

İspanya'da İkametgah İşlemleri

Selam,

  Kendi işlemlerimi yaptırdıktan sonra sıra geldi benden sonrakilere anlatmaya..

  Bildiğiniz üzere İspanya farklı yerel yönetimlerle yönetiliyor ve her bölge kendi kurallarını koyuyor. İkametgah işlemleri de haliyle bölge bölge değişikliğe uğruyor. Örneğin bir comunidad sizden ev sahibini yanınızda getirmenizi isterken bir başka bölge sadece faturaları istiyor. Bu sefer işlemlerimi Andalucia'da yaptırdığım için buradaki sistemi anlatacağım.

  Jaén şehrinde izlediğim yöntem oldukça basit. Öncesinde belgelerin ne olduğunu sormak için belediyenin ilgili ofisine gittim ve buraya yeni taşındığımı, ikametgah işlemimi yaptırmak istediğimi söyledim. Görevli memur iki belgeyi bana uzatarak bunları doldurmam gerektiğini ve daha sonrasında kira kontratım, pasaport ve vize fotokopimle birlikte gelmem gerektiğini söyledi. 

İkametgah evrağı 1


Yukarıdaki evrakta kendi bilgilerimi ve evde benimle birlikte yaşayanların bilgilerini girip aşağıdaki evrakta da sadece kendi bilgilerimi doldurduktan sonra kira kontratımın bir kopyası ve pasaport fotokopisiyle birlikte tekrar ofise gittim. 

ikametgah evrağı 2

Güler yüzlü ve sevimli memur belgeleri benden alıp 5 dakikalık birkaç işlem yaptıktan sonra pasaportumu bana geri uzatıp işlemin tamamlandığını, yarın gelip ikametgah belgemi alabileceğimi söyledi.

Ertesi gün yine ofise uğrayıp belgemi aldım ve artık resmen Jaén şehrinde yaşadığım kanıtlanmış oldu. 

Bu belge daha sonra oturum işlemlerini yaptırmak için işinize yarayacak. Ayrıca yarın öbür gün İspanya'da kesin oturum almak istediğinizde ne kadar süredir ülkede ikametgah ettiğinizi kanıtlamak amacıyla da yaptırmanız gereken bir işlem. 

Daha önce bildiğiniz gibi Zaragoza yani Aragón bölgesinde aynı işlemi yaptırmıştım. Oradaki işlemler hem daha uzun sürmüş hem de ev sahibinin kendi evraklarıyla birlikte bizimle gelmesi gerekmişti. Anlayacağınız üzere her bölgenin kendine göre kuralları ve yaptırımları var ancak korkulacak işlemler değil. 

Benden şimdilik bu kadar. Konu hakkında sorularınız varsa ya da İspanya'ya geldiniz ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız gizemkutukcu@gmail.com adresinden bana yönlendirebilirsiniz.

Yardımcı olmaktan mutluluk duyarım. 

Sevgiler,
Gizem


















Devamını Oku »