3 Eylül 2013 Salı

ispanya'da yeme içme 2

Dün içkilerden bahsettikten sonra sıra geldi yeme alışkanlıklarına. Dün de dediğim gibi İspanya'da aç kalmak için sorunlu bir insan olmak gerekiyor. Hatta İspanya'dan kilo alarak dönmezseniz bizden değilsiniz.

İspanya'da normal bir günde 4-5 öğün yemek yenilir. İlk öğün kahvaltıyla başlar. Genelde işe yada okula giderken yoldan 1-2€'ya alacağınız krosan ve kahve ile geçiştirilir bu öğün. Ya da evde çikolatalı süt ve bisküvi de yenilebilir (öyle kahvaltı mı olur demeyin. Eşek kadar adamların böyle kahvaltı yaptığını gördü bu gözler).



Daha sonra saat 10.00-11.00 gibi bir şeyler atıştırabilirsiniz vaktiniz varsa.  Ama asıl öğün öğle yemeğidir. 12.00- 14.00 arası yenilen bu öğün bir şölene dönüşür bazen. Çünkü çoğu restoran özel öğle menüleri oluşturur. Her kapıya konulan listeye bakıp dalarsınız içeri. 2 adet 1. yemek, 2 adet 2. yemek, tatlı ve içecek çeşitlerinden birer tane seçersiniz ve tıka basa doyduğunuz bu yemeğe 9-13€ arası bir fiyat ödersiniz. Fiyat uygun diye yemekleri kötü olur sanmayın. Restoranına göre paella da olabilir listede kocaman bir biftek de.

Öğle yemeğinin ardından sıra geldi Merienda'ya. Genelde çocukların okuldan gelme saatine denk getirilen bu 5 çayı çocuk olsun olmasın herkesin iştahını açan tapaslarla geçiştirilir. Bizim gibi "aman efendim 18.00den sonra yemek yemeyin. Vallahi de gani gani yağ olur her yeriniz" haberleriyle büyümüş bir nesil için Merienda akşam yemeği olarak algılanabilir. Ama İspanyollar asıl sürprizi en sona saklıyorlar.

Akşam yemeği! En erken 22.00'de başlayan bu öğün daha ağır yemekler, şarap ve televizyon eşliğinde 24.00'e kadar devam eder.

İspanya bir yarımada olduğu için bu mutfakta deniz ürünlerinin büyük bir yeri var. Kalamar, midye, karides  vb. deniz ürünleri bol bol tüketiliyor. Ama ben anti-deniz ürünleri bir insan olduğum için pek de babam çıksa yiyemiyorum İspanyol denizinden. Paella'nın bile Valenciana yani sebzeyle yapılan versiyonlarıyla yetinmek zorunda kalıyorum çoğu zaman.

Onun yerine patatesle avutuyorum kendimi. Tortilla de patatas ve Patatas bravas "Allah'ım sana geliyorumm" dedirtiyor bana. Bu ikisinin yanında et yemekleri de çok önemli İspanya'da. Bistec'den tut her tür ızgara afiyetle mideye indiriliyor. Domuz eti hem ucuz hem de bol olmasından dolayı çok sıklıkla tüketiliyor. Özellikle de Jamon iberico dedikleri domuz pastırması İspanyol mutfağının mihenk taşı gibi. Onun yanında yine domuzdan üretilen sucuk vb. ürünler de tapas olarak servis ediliyor. Tapas'lardan bahsetmeye hiç gerek dahi görmüyorum. Her barda, günün her anında kolayca hazırlanabilen lezzetli tapasları tatmadan dönerseniz vallahi de hakkımı helal etmem. O kadar övdük yani aşkolsun.

Ama İspanya'nın yemek kültüründe benim en çok hoşuma giden özellik çok eliaçık olmaları. Yani "aman nereden kıssak da daha fazla para kazansak" mantığıyla bakmıyorlar olaya. En küçük barda dahi aldığınız ucuz bir içeceğin yanına bir tabak dolusu yemek gelebiliyor. Birinci kadehten sonra bir kadeh daha ısmarlarsanız o boş tabak alınıp başka bir yemekle doldurularak tekrar size servis ediliyor. İspanyolların sıcakkanlılığı kesinlikle sofralarına yansıyor.


İspanya'da her özerk bölgenin kendine has muhteşem bir mutfağı var. Tabii ki her şeyi anlatacak değilim. Ben sadece ana başlıklara değindim. İşin detayına girmeyi size bırakıyorum.

Que aproveche!
Gizem K.







Devamını Oku »

2 Eylül 2013 Pazartesi

ispanya'da yeme içme 1

Türk mutfağına alışkın biri İspanya'da aç kaldım derse vallahi de ensesini şaplaklarım. Hem yemek hem de içki kültürü bize çok yakın bir ülke İspanya. Hem de oldukça zengin... Sadece birkaç örnekle durumu özetleyelim o zaman.

İçki 

İspanya şarabın başkenti gibi. Birçok bölgesinde şarap üretiliyor. O nedenle de çok ucuza gerçekten çok lezzetli şaraplar içmek mümkün. Şarabı kendi haliyle içmekle kalmamışlar başka şeylerle karıştırarak muazzam içkiler ortaya çıkarmışlar. Mesela;




  • Tinto de Verano: Yaz şarabı diye geçen İspanya'da kolanın yerini tutan içecek. Hem çok hafif hem de çok ucuz olduğu için bizim dolabımızda kolanın tuttuğu yeri Tinto de Verano tutuyor İspanya'da. Bu içkinin iki yapılış şekli var biri Gas biri Limon. Zaten herhangi bir barda Tinto de Verano istediğinizde barmenin ilk sorduğu soruda budur. Yani şarabınızı gazoz benzeri bir içecekle mi karıştırsınlar yoksa Fanta Limonla mı? Benim tercihim her zaman limondan yana. Barlarda barmenler kendileri hazırlasalar da bu içeceği herhangi bir marketten hazır olarak da 2-2.5€'ya alabilirsiniz. Barda ise genelde bardağı 2.5€'ya satılıyor.

  • Calimocho: Bu da o şarapla karıştırılan içkilerden biri. Bu sefer şarapla kola karıştırılıyor. Koskocaman bardaklarda servis ediliyor. Tüm Güney Amerika'da afiyetle yudumlanan bu güzelim kokteyl bizim ülkemizde neden yok hala anlayamadım. Belki bazı barlarda vardır ama ben henüz denk gelmedim. İspanya'dan dönen çoğu vatandaşta gözleri yaşartan büyük bir yakarıştır bu "Ben Calimocho içmeyi özledim yiiiaaaa" sitemi.


  • Sangria: Bir diğer şarapvari içeceğimiz de Sangria. Sangria üzerinde çok durmayacağım. Hali hazırda kendisiyle henüz tanışmadıysanız tavsiyem en yakın pencereden kendinizi sonsuzluğa bırakmanızdır. Haydi bir zahmet. Tek söyleyeceğim havasından mıdır suyundan mı bilmem ama Türkiye'de olmuyor bu iş arkadaşım. Hem bir bardağına İspanya'da sürahisini alacağınız fiyatı ödüyor hem de aynı tadı alamıyorsunuz. Olmaz öyle şey! (diye de atarlanırım)

  • Carajillo: Kahve ve alkollü bir içeceğin (genelde Rom) karışmasından meydana gelen tipik İspanyol  içkisi.  Genelde orta yaşlı insanların içtiğini gördüm hep nedense ve de genelde çok erken saatlerde içtiklerini.(öğlen 11.00'den bahsediyorum. Ben o saatte hala paralel evrende uyuyor oluyorum). 

  • Sidra: Asturias bölgesinin tipik içkisi. Bana göre içmekten çok içenleri izlemesi keyifli bir içki. Elmadan üretildiği için tadı bana elma sirkesini hatırlattığı için pek kana kana içtiğim söylenemez ama izlerken fena eğleniyorum. Çünkü Sidra'nın garip bir içiliş şekli var. Şişeyi yukarıda tutup Sidra'yı bardağın kenarına çarptırarak bardağın içine doldurmaya çalışıyorsunuz. Yerel halkın söylediğine göre başka türlü tadı gelmiyormuş içkinin. Bu haliyle zaten eğlenceli izlemesi ama birde işlemi yapan kişinin kafası güzelleştikçe o bardağı doldurma çabası gittikçe eğlenceli bir hal alıyor. :)
Böyle anlatmaya devam edersek sabaha kadar yazacak malzeme var. Bu içkiler İspanya'nın tipik örneklerinden yalnızca birkaçı. Henüz Anis, Cuerva, Orujo, Ron miel, Zurracapote vb diğer içkilerden bahsetmedim bile. 

İspanya hem içkinin çok ucuz olduğu bir ülke hem de içkinin çok fazla tüketildiği bir ülke. Hatta öyle ki gençleri içkiden uzak tutmak için birçok reklam ve afiş görmüştüm yollarda. Bir İspanyol gencinin bir yılda içki içmeye ayırdığı vakitle sörf yapmayı en baştan öğrenebileceği yazıyordu bir afişin üzerinde. Ucuzluk nedeniyle marketten 3€'ya çok güzel İtalyan şarapları 10€'ya ise votka alabilirsiniz.


Son olarak bira. Hemen hemen her ülkenin birasını çok ucuza alabilirsiniz. Ama benim en sevdiğim özelliklerinden biri düzenlenen özel geceler. Birçok bar ayda birkaç kere özel geceler düzenliyor. Genelde haftaiçi olsa da denk gelirseniz mutlaka gidin derim. Birayı tane tane değil kovayla alıyorsunuz :) Yani 5'li 6'lı 10'lu buz dolu kovalar alıyorsunuz. Sanırım 10'lu kova 5€ falandı. Bardan kovanızı alıp bir güzel baş köşeye oturuyor bir yandan sohbet edip bir yandan da içkinizi içiyorsunuz. Kova buz dolu olduğu için de biranız asla ısınmıyor. 

İspanya'nın yemek kültürüyle devam ediciiz sevgili İspanyazedeler.
Gizem K.



Devamını Oku »