Dün içkilerden bahsettikten sonra sıra geldi yeme alışkanlıklarına. Dün de dediğim gibi İspanya'da aç kalmak için sorunlu bir insan olmak gerekiyor. Hatta İspanya'dan kilo alarak dönmezseniz bizden değilsiniz.
İspanya'da normal bir günde 4-5 öğün yemek yenilir. İlk öğün kahvaltıyla başlar. Genelde işe yada okula giderken yoldan 1-2€'ya alacağınız krosan ve kahve ile geçiştirilir bu öğün. Ya da evde çikolatalı süt ve bisküvi de yenilebilir (öyle kahvaltı mı olur demeyin. Eşek kadar adamların böyle kahvaltı yaptığını gördü bu gözler).
Daha sonra saat 10.00-11.00 gibi bir şeyler atıştırabilirsiniz vaktiniz varsa. Ama asıl öğün öğle yemeğidir. 12.00- 14.00 arası yenilen bu öğün bir şölene dönüşür bazen. Çünkü çoğu restoran özel öğle menüleri oluşturur. Her kapıya konulan listeye bakıp dalarsınız içeri. 2 adet 1. yemek, 2 adet 2. yemek, tatlı ve içecek çeşitlerinden birer tane seçersiniz ve tıka basa doyduğunuz bu yemeğe 9-13€ arası bir fiyat ödersiniz. Fiyat uygun diye yemekleri kötü olur sanmayın. Restoranına göre paella da olabilir listede kocaman bir biftek de.
Öğle yemeğinin ardından sıra geldi Merienda'ya. Genelde çocukların okuldan gelme saatine denk getirilen bu 5 çayı çocuk olsun olmasın herkesin iştahını açan tapaslarla geçiştirilir. Bizim gibi "aman efendim 18.00den sonra yemek yemeyin. Vallahi de gani gani yağ olur her yeriniz" haberleriyle büyümüş bir nesil için Merienda akşam yemeği olarak algılanabilir. Ama İspanyollar asıl sürprizi en sona saklıyorlar.
Akşam yemeği! En erken 22.00'de başlayan bu öğün daha ağır yemekler, şarap ve televizyon eşliğinde 24.00'e kadar devam eder.
İspanya bir yarımada olduğu için bu mutfakta deniz ürünlerinin büyük bir yeri var. Kalamar, midye, karides vb. deniz ürünleri bol bol tüketiliyor. Ama ben anti-deniz ürünleri bir insan olduğum için pek de babam çıksa yiyemiyorum İspanyol denizinden. Paella'nın bile Valenciana yani sebzeyle yapılan versiyonlarıyla yetinmek zorunda kalıyorum çoğu zaman.
Onun yerine patatesle avutuyorum kendimi. Tortilla de patatas ve Patatas bravas "Allah'ım sana geliyorumm" dedirtiyor bana. Bu ikisinin yanında et yemekleri de çok önemli İspanya'da. Bistec'den tut her tür ızgara afiyetle mideye indiriliyor. Domuz eti hem ucuz hem de bol olmasından dolayı çok sıklıkla tüketiliyor. Özellikle de Jamon iberico dedikleri domuz pastırması İspanyol mutfağının mihenk taşı gibi. Onun yanında yine domuzdan üretilen sucuk vb. ürünler de tapas olarak servis ediliyor. Tapas'lardan bahsetmeye hiç gerek dahi görmüyorum. Her barda, günün her anında kolayca hazırlanabilen lezzetli tapasları tatmadan dönerseniz vallahi de hakkımı helal etmem. O kadar övdük yani aşkolsun.
Ama İspanya'nın yemek kültüründe benim en çok hoşuma giden özellik çok eliaçık olmaları. Yani "aman nereden kıssak da daha fazla para kazansak" mantığıyla bakmıyorlar olaya. En küçük barda dahi aldığınız ucuz bir içeceğin yanına bir tabak dolusu yemek gelebiliyor. Birinci kadehten sonra bir kadeh daha ısmarlarsanız o boş tabak alınıp başka bir yemekle doldurularak tekrar size servis ediliyor. İspanyolların sıcakkanlılığı kesinlikle sofralarına yansıyor.
İspanya'da her özerk bölgenin kendine has muhteşem bir mutfağı var. Tabii ki her şeyi anlatacak değilim. Ben sadece ana başlıklara değindim. İşin detayına girmeyi size bırakıyorum.
Que aproveche!
Gizem K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder