25 Kasım 2017 Cumartesi

İspanya’ya Yerleşince Türklerin Değişen 10 Alışkanlığı


1-      Yemek, Yemek Ve Daha Fazla Yemek

pan con tomate ile ilgili görsel sonucu

  İspanya’nın yemek rutini bizimkinden oldukça farklı. Bu kültürde öğün sayısı 5. Evet, 5. Desayuno, Almuerzo, Comida, Merienda ve Cena…. En hafif öğün ise desayuno yani sabah kahvaltısı. Çoğu zaman bir café con leche (sütlü kahve) ya da Colacao (çikolatalı süt) eşliğinde bisküvi, tost ekmeği ya da muffin yiyerek geçirilen öğün saat 11.30 civarında almuerzo bahanesiyle tekrarlanır. Bu sefer biraz daha doyurucu şeyler yenilebilir; pan con tomate, tostada con jamón y queso vb.
  Comida yani öğle yemeğine saat 14.00’ten önce oturursanız garip bakışlar sizi izleyebilir. 14:00 -15:00 arasında öğle yemeği yenildikten sonra bu sefer 17:30-18:00 arasında bir de merienda’mız var nam-ı diğer beş çayı. Bu öğünde tapas ya da ufak bir sandviçle açlık bastırılır.
Ve geldik bizden en farklı öğün akşam yemeğine. Türkiye’de artık çay faslına geçtiğimiz saatler İspanya’da akşam yemeği saatleridir. 21.00 itibariyle başlayan süreç 23.00 hatta 24.00 saatlerine kadar sürebilir.*
*İspanya’da sobremesa dediğimiz bir olay var. Yani yemeği yiyince hemen öyle toparlayıp bulaşıkları yıkamıyoruz. O masa orada kalıyor ve saatlerce masa etrafında muhabbet ediliyor. Haliyle akşam yemeğinin 3 saat sürmesi şaşılacak bir durum olmaktan çıkıyor.

2-      Çalışma Saatleri Alışana Kadar Seni Çileden Çıkarabiliyor


Siesta büyük şehirlerde olmasa da küçük şehirlerde (özellikle güneyde) yaşamın bir parçası. Siesta derken insanların yan gelip yatmasından bahsetmiyorum. Siesta aslında, dükkanların öğle saatlerinde belirli bir süre kapatıp akşamüstü tekrar açmasından ibarettir. Bu aralıkta insanlar evlerine gider, yemeklerini yerler, işleri güçleri varsa onları tamamlarlar. E biraz kestirmek için de zaman varsa ne ala ;)
Durum böyle olunca birçok devlet dairesi, bankalar, marketler, postane, eczane, ofisler günün belli saatlerinde kapalı oluyor ya da sadece öğle saatlerine kadar hizmet veriyor. Örneğin banka ya da belediyedeki işlemlerinizi saat 13.00’e kadar tamamlamak zorunda kalabilirsiniz ya da 14.00-17.30 arasında market alışverişi yapmak üzere evden çıktığınızda eliniz boş geri dönebilirsiniz.

3-      Pazar Gününün Kutsallığı

Pazar günü bizim için en ticari gündür. Bir mekanın kapalı olmasına asla katlanamayız. Mevsim kış ve hava yağışlı ise kendimizi ilk alışveriş merkezine atarız. Haftalık market alışverişimizi bile genelde Pazar gününe saklarız.
İspanya’da klasik bir Pazar gününde tüm dükkanlar, marketler, alışveriş merkezleri kapalı olur ve insanlar genellikle aileleriyle barlarda ya da parklarda zaman geçirir. Siz de tüm düzeninizi buna göre ayarlarsınız (özellikle birkaç kez marketlerin kapalı olduğunu unutup aç kaldığınızda J).

4-      Doyasıya Küfür Etmenin İnanılmaz Rahatlığı

İspanyolca, kültür gereği argonun ve bel altı konuşmanın oldukça rahat olduğu bir dil. Sokakta, televizyonda, arkadaş arasında bolca duyabilir, siz de zamanla alışıp gönül rahatlığıyla içinizden geldiği gibi küfürlü konuşabilirsiniz. Sadece çocukların yanında dikkat!

5-      Starbucks’tan Nefret Edersin

Daha kötü kahveye daha çok para mı ödeyeceğim? Hadi ordan… İşte birçok İspanyol’un Starbucks karşısındaki tepkisi bu şekilde. Çünkü kahve bu kültürde önemli bir yere sahip ve ortalama fiyat 1.10 - 1.80 euro civarı. Bu sebeptendir ki Starbucks İspanya’da yalnızca turistik bölgelerde başarılı olmuştur. Birçok küçük şehirde ya hiç açılmamıştır ya da açılmış ancak iflas edip kapatmıştır.

6-      Saat 2’den Önce Fiesta Başlamaz

İspanya’ya gelen tüm turistlerin kanayan yarası… Akşam olmuştur, süslenip püslenip meşhur İspanya gecelerine kendinizi atmak istersiniz. Saat 24.00 civarı club club gezmeye başlarsınız ama bir bakarsınız mekanda barmenler ve siz dışında kimde yoktur. Alın size bir İspanya mozaiği. İspanya’da fiesta kültürü genellikle akşam yemeğiyle başlar. Akşam yemeğinden sonra “botellón” dediğimiz, parklarda, açık alanda (ya da arkadaşınızın evinde) alkol alımıyla devam eder. Saat 2.00 civarı gece kulübüne gidilir. Eğer bu rutini takip etmezseniz büyük ihtimalle akşam yemeğinin ardından uykunuz gelecek ve fiestadan vazgeçeceksiniz.

7-      Hayatı Akışına Bırak, Yavaşla

Her yere koşturmaya, sürekli acele etmeye, her işimizi hızlıca yapmaya öyle alışmışız ki… İspanya’ya gelince değişmesi gereken en önemli özellik bu bence. Hayatı daha sakin yaşayın, her yere 5 dakika geç kalın, adımlarınızın hızını yarıya düşürün. İnanın hiçbir şey aksamıyor. Aksine siz daha az stresli ve daha mutlu bir hayata sahip oluyorsunuz.

8-      İnsanlarla İletişim Kurmaktan Çekinme

Sıcakkanlı insanların ülkesindesiniz, unutmayın. Asansörde, markette, sokakta, barda, clubta, otobüste… İnsanlara selam vermekten, ortaya bir laf atmaktan çekinmeyin.

9-      Bu İnsanlar Neden Bağırarak Konuşuyor?


Beni ziyarete gelen arkadaşlarımla bir mekana girdiğimizde ilk tepki genellikle bu cümle olur. İnanın buna bir cevabım yok ama bir fikrim var. Bize küçüklüğümüzden beri hep utangaç olmak öğretildi. Otobüste sesini çıkarma, insanlar seni duymasın, bağrışma, sesli gülme… Burada ise tam tersine; paylaş, gül, çekinme, utanma… Bu nedenle insanlar yüksek sesle konuşuyorlar, bu bir gerçek. Kapalı alanlarda bir sürü insan bir araya gelince ise inanılmaz bir gürültü ortaya çıkıyor. İlk başlarda sizi rahatsız eden bu gürültünün ilerleyen zamanlarda sizi içine çekeceğini ve sizin de artık bağırarak konuşacağınızı göreceksiniz.

10-  Asla Bir Biraya Hayır Deme

Okul ya da iş çıkışı, bir Cumartesi günü, sokakta tesadüfi bir karşılaşma sonrası gelen “Bir bira içelim mi?” teklifi kutsaldır. Her ne kadar yorgun da olsanız tavsiyem o teklifi geri çevirmeyin.

Bu 10 alışkanlığı edinmeniz İspanya’da kalış süreniz boyunca sizi bu kültüre daha çok yakınlaştıracak ve daha güzel tecrübeler edinmenizi sağlayacak. Saydıklarım dışında İspanya’da yaşam konusunda farklı soru ve sorunlarınız varsa bana yazabilirsiniz. Sorularınızı cevaplamaktan mutluluk duyarım.

Sevgiler,

Gizem

4 yorum:

  1. Merhaba,

    Eline sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Senden İspanya'da sevdiğin ya da sevmediğin, yani tattığın tüm ispanyol yemekleri konusunda'da bir yazı bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, çok teşekkür ederim :) Aslında tadıp da beğenmediğim bir yemek olmadı şu ana kadar ama haklısın bir liste yapıp en kısa sürede yayınlamalıyım.

      Sil
  2. Merhabalar, yazınızı okuyunca Erasmus günlerime döndüm, ne güzel zamanlardı, stresten arınmış saf mutluluk dolu günler olarak aklımda, keşke bir zaman makinesi olsa da şu kurumsal hayatın pençesinden kurtulup dört yıl önceye geri dönebilsem. İlgiyle okudum sevgiler!

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Okan, Erasmus günleri unutulmaz zamanlar herkes için. Ama hiç belli olmaz, belki karşına bir fırsat çıkar ve kurumsal hayatı bırakıp tekrar o güzel günlere dönersin. Yazıdan keyif almana sevindim. Sevgiler.

    YanıtlaSil