EVS projemize başlayalı yalnızca birkaç gün oldu. Şimdi
Zaragoza’nın Actur mahallesinde sevimli mi sevimli bir evde yaşıyoruz. Ev
arkadaşım aynı zamanda proje arkadaşım Alman bir kız. Mahallemizde her taraf
bar dolu. Sabah 4’e kadar cıvıl cıvıl ortalık. Şehir merkezine tramvayla 15
dakikada ulaşılıyor.
Projeye gelince… Bizim projemiz engelli gençlere sosyal
beceriler kazandırmakla ilgili. Hepsi farklı derecelerde zihinsel engellere sahip. Ama o kadar güzel eğitim almışlar ki bir
yemek pişirdiler parmaklarımızı yedik. O
kuruluşta her gün farklı aktivite yapıyorlar. Aktiviteler arasında; yoga,
fitness, seramik, mutfak, müzik, at biniciliği, tiyatro… gibi birçok kurs var. Kursun
işlemesi için içeride bir çamaşırhane kurulmuş. İyi eğitimli engelli gençler
orada çalışıp hem sosyal güvence ve para kazanıyor hem de kuruluşa yardımcı
oluyor. Kuruluşta müdür, sekreter falan yok. Her şeye aileler karar veriyor.
Ortamı gezer gezmez niye bizim ülkemizde böyle olanaklar yaratılmıyor diye
düşünüyor insan…
Biz de o aktivitelere yardımcı oluyoruz. Eğitmenler dünya
tatlısı. Hem gençlere birer anne baba gibi yaklaşıyorlar hem de bize ortama
alışmamız için yardımcı oluyorlar.
Peki ya İspanya?
Daha önce Madrid ve Barcelona’da vakit geçirmiştim.
Gerçekten çok eğlenceliydi ama burası bir başka. Belki daha geleneksel bir
şehir olmasından kaynaklanıyor ama tüm insanlar sanki birbirini yıllardır
tanıyor. Tramvayda ya da barda hepsi bir ağızdan ve bağıra bağıra konuşuyor.
5-13 Ekim arasinda burada Fiesta del Pilar kutlanıyor. Şu anda şehrin
her yanında farklı etkinlikler var ve herkes deli gibi eğleniyor. Parti ilk
önce birinin evinde başlıyor. Yemek, içki eşliğinde geyiğin dibine vuruluyor.
Daha sonra herkes kendi grubu için yolluk Calimocho hazırlıyor. Yani kola ve
şarapla içki hazırlıyorsun. Onu 2 litrelik şişeye doldurup yola koyuluyorsun.
Yol boyunca güle oynaya bir şişeyi 10 kişiyle paylaşarak konser alanına
gidiyorsun. Daha sonra sabaha kadar
müzik, eğlence. Garip olansa sabah 5’e kadar herkes sokakta ama ertesi gün
herkes 9’da işe gidiyor. Çoğu ya hiç uyumuyor ya da birkaç saatlik uykuyla işe gidiyor.
Zaragoza’da hayat çok da pahalı değil. Ulaşım 0.78 cent, bir
barda kahve 0.80 cent, bira 0.80 cent. 2-3 euroya karnınızı çok rahatlıkla
doyurabilirsiniz.
Her şeyden öte hiç yabancılık hissetmiyorsunuz. İnsanlar
sizi hemen aralarına alıyor. Geldiğimizden beri onlarca insanla tanıştık. Hiç
kimseden negatif elektrik almadım. Hepsi bize çok sıcak ve yakın davrandı. Gerçi
tanışmamıza gerek yok. Yolda bir şeyler sorduğumuz insanların bile bize bir
sarılmadığı kaldı. Ve cidden çok ama çok manyaklar. Bu kültüre aşina olduğum halde şu son birkaç
gündür şaşıp kalıyorum yaptıklarına. Eğlenmeyi çok iyi biliyorlar cidden. Yaptıklarına
gülmekten ölüyorum bazen.
Ama buranın tadını çıkarabilmek için İspanyolca mihenk taşı.
Çünkü cidden çok kötü İngilizce konuşuyorlar ya da hiç konuşamıyorlar. En
azından orta derecede bile bilseniz çok işinizi görür. Yoksa karşınızda
anlamadığınız halde bağıra bağıra konuşan insanlar bulacaksınız.
Şimdi fiesta vakti. Evde oturmak olmaz
Gizem K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder