Malumunuz SillaLibre Zaragoza'nın bağrından kopma bir blog. 2012 yılında Barcelona-Madrid yolculuğu sırasında 15 dakikalığına mola verdiğim şehre şöyle bir uzaktan bakıp "ulan ne çirkin yermiş burası ha" dedikten tam olarak 1 yıl sonra karma beni elleriyle bu minnak şehre atmıştı.
Zaragoza'ya taşınmam tam olarak Pilar festivaline denk geldiği için midir bilmem 1 haftada şehir bana alıştı ben de ona. Ama fark ettim ki şehir hakkında çok az şey yazmışım. Dolu dolu bir yıl geçirdiğim bu şehri 1 güne sığdırıp 10 maddede günübirlik Zaragoza turu hazırladım. Buyrun...
Öncelikle nerede bu şehir?
Zaragoza, Barcelona ve Madrid'i birbirine bağlayan bir mola şehri aslında. 8 saatlik uzun otobüs yolculuğu ya da 4 saatlik hızlı tren yolculuğu Zaragoza Delicias terminalinde mola verilerek hafifletiliyor.
Siz de bu yolculuk sırasında durup Zaragoza'nın tadını çıkarmak isterseniz sayfayı aşağı aşağı sürükleyiverin.
1- Pilar Katedral-Basilikası'nı ziyaret ederek güne başlayın
Zaragoza'nın incisi, barok mimariyle yükselen katedral, rivayete göre, Meryem'in Ebro kenarında görünmesi ve buraya kendisinin adına bir kilise inşa edilmesini istemesiyle ortaya çıkar. Her yıl Ekim ayında kutlanan Fiestas del Pilar'ın da yine bu kiliseyi onore etmek için yapıldığını söyleme de gerek yoktur herhalde.
Pilar'a giriş ücretsizdir.
Tavsiyem: İçerisindeki hediyelik eşya dükkanından sevdiklerinize iyi dilekler içeren bantlardan alın. Farklı farklı renklerde satılan bu bantlar Zaragoza'ya özgüdür ve insanlar bu bantların kazadan beladan koruduğuna, şans getirdiğine inanırlar, bir nevi nazar boncuğu mantığı yani.
2- El Ebro kenarında yürüyüş yapın.
Yükselmesi ayrı dert, su seviyesinin azalması ayrı dert. Bu hınzırlığı yüzünden taşımacılık bile yapılamıyor maalesef Ebro üzerinde. Ama taş köprüden eski Zaragoza'ya bakmak, nehrin kenarında yürüyüş yapmak ise bir o kadar huzur verici.
zinaztli.blogspot.com.tr |
3- Plaza del Pilar'da sembolleri kovalayın.
Plaza del Pilar şehrin salonu olarak bilinir. Her türlü etkinliğe ev sahipliği yapan meydan dünyanın en büyüklerinden birtanesi aynı zamanda. Belediye, ünlü katedral La Seo, La Lonja binası, Hispanidad Çeşmesi...
Bu meydanın yüzyıllar öncesine dayanan bir hikayesi ve sembollerle dolu mimarisi var. Bakalım siz neler görebileceksiniz.
http://www.flickr.com/photo_zoom.gne?id=158063215&size=o |
4- El Tubo'da bar bar dolaşıp Tapas'ların tadına bakın.
5- El Champiiiiiiiiii
https://macaronframboise.files.wordpress.com/ |
Dipnot: El Champi'yi deneyene dek mantar yemeyen biriydim. Gerçi hala sadece oraya gittiğimde yiyorum. O kadar iddialı yani. Yine de size kalmış.
Web sitesi: http://www.elchampi.es/
6- Eğer biraseverlerdenseniz Ambar ile tanışın.
Not: Gelelim birayı nasıl isteyeceğimize. Kısaca una caña por favor (küçük bardak için), una jarra por favor (büyük bardak için), un botellin por favor (şişe bira için) diyerek biranızı isteyebilirsiniz.
7- Plaza España ve Plaza Aragon arasındaki leziz durak : Calamar Bravo
El Tubo'da kaybolmadan Plaza España'ya çıktıysanız durun bir orada. Şöyle etrafa bir göz gezdirin. Çünkü şehrin en kalabalık ve işlek yerindesiniz. Üzerinde bulunduğunuz cadde şehir boyunca ilerliyor. Biz de caddeyi takip edeceğiz birazdan ama öncesinde acıkan karnımızı orgazma ulaştıracak bir önerim var size: Calamar Bravo. Yer bulmak zor, bulsanız bile kalabalık yüzünden hızlı hızlı yemek zorundasınız ama kesinlikle değer. Zaragoza'ya gelen her yerli turist önce Pilar Katedrali'ne sonra Calamar Bravo'ya uğruyor. Siz de midenizde bir sandviçe yer açın ve mutlaka tadına bakın derim.
8- Avenida de Goya boyunca yürüdükten sonra dinlenme sırası : Parque Grande
http://blogargp.blogspot.com.tr |
Stadın hemen karşısındaki park dinlenmek için güzel bir nokta. Parkın merdivenlerini tırmanarak I. Alfonso'nun heykeline ulaştığınızda ise minik bir şehir manzarası sizi bekliyor olacak.
9- Şehrin Sanatçısı Goya'yı tanıyın
Zaragoza'da doğan Francisco de Goya'nın eserlerinin bir kısmı Madrid Prado müzesinde sergileniyor olsa da memleketi Zaragoza'da da kendinden iz bırakmayı ihmal etmemiş.
Şehir, Goya ile gurur duyuyor ki bunu zaten her yere ismini vermeleriyle de anlayabiliyoruz. Siz de resme ilgi duyuyorsanız Zaragoza'da gezerken Museo Goya'ya uğramayı ihmal etmeyin.
10- Sakin Şehrin Gecesi Hızlı Olur: Casco Viejo ve Machacado
Zaragoza'nın turistik kısmı her ne kadar minnak, xsmall, pıtırcık olsa da yansın geceler mottosu hakim buralara. Eğer gece çıkmak istiyorsanız 3 mahalle sabaha kadar eğlenme imkanı sunuyor: El Rollo, El Casco, La Zona. El Rollo biraz daha öğrencilere ve yeni yetme kardeşlerimize hitap ediyor. La Zona daha cool mekanların olduğu bir yerken El Casco ise all time favorite! Hem hemencecik şehir merkezinde olması hem de her tür müziği barındırması sebebiyle El Casco 1 günlük gezilerde sizin için en uygun mekan.
Peki burada nereye gidilir?
Giriş her yer için ücretsiz o nedenle gezin dolaşın canınızın istediği müziği bulun derim. Ancak şiddetli tavsiye edeceğim mekanlardan biri La Cucaracha ve muazzam içkileri Machacado. Şişeyle servis edilen ve limonlu sodayla birlikte içmeniz gereken bu shotlar kolay içimli olduğu kadar tehlikeli haberiniz olsun :)
Zaragoza'dan şimdilik bu kadar. Tabii ki daha değinmediğim birçok yer var Aljaferia Sarayı, Casablanca mahallesi, Puerto Venecia, Monasterio de Piedra gibi.. Onlar da size kalmış. Zaragoza'da bir gününüz daha varsa şehri daha iyi tanıyabilir, aslında hiç de o kadar sıkıcı olmadığını görebilirsiniz.
İyi geziler,
Gizem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder