Beni kendine aşık eden, her gidişimde içimi heyecanla
dolduran şehir Madrid.
Kraliyet ailesinin asaletini üstünde taşıyan bu şehrin
her sokağı buram buram İspanya kokuyor. Gezmeye nereden başlanmalı? Nerede
kalınmalı? Nerede, ne yiyip içmeli? Bunları cevaplamadan önceki akıl alıcı
soru: Kaç günlük bir seyahat olacak? Güzel bir plan yapılırsa Madrid için 2-3
gün ayırmak yeterli olacaktır. Gündüzler tarihi yerler ve müzelere ayrılırken
geceler restoran, bar ve gece eğlencelerine ayrılabilir.
Geziye başlayalım…
Madrid Barajas havaalanına geldiniz. Şehir merkezine nasıl
gidiyoruz?
Madrid metro ağı çok gelişmiş bir şehir. Bu nedenle taksiyle
gidip 40-50 Euro para vermenize hiç gerek yok. Havaalanından Puerta del Sol meydanına
kadar metroyla gelebilirsiniz. Havalanından Linea 8 ile BARAJAS-NUEVOS
MINISTERIOS seferini yapıp oradan da bir aktarmayla Linea 10’a geçerek NUEVOS MINISTERIOS-
PLAZA ESPAÑA’ya gelebilirsiniz. İster burada inip yürüyerek 15 dakikada şehir
meydanına gelebilirsiniz, isterseniz de hiç metrodan çıkmadan son bir aktarma
yaparak Linea 3’e geçer ve PUERTA DEL SOL (VODAFONE SOL) meydanına
varabilirsiniz. Bu yolculuğun masrafı sadece 5 euro civarındadır.
Burası İstanbul Taksim Meydanı’yla karşılaştırılır sıklıkla. Her yere yakınlığı nedeniyle gün boyunca birkaç kez uğrayacağınız bir
yerdir. Konaklama yeri olarak da bu meydanın yakınlarını seçebilirsiniz. Fiyat, hotel- hostal- oda kiralama şeçenekleri nedeniyle çok değişiklik gösterse de
mutlaka her bütçeye uygun konaklama bulmak mümkün. Valizler bırakılıp şehir
haritası alındıysa gezimize başlayabiliriz…
Ben genelde Madrid gezilerimi Sol meydanının sağı ve solu
olmak üzere ikiye ayırıyorum. Hem daha az yorucu hem de mekanların birbirine
yakınlığı nedeniyle daha aktif bir gezi oluyor. Bu iki gezinin arasına bir Sangria
molası ya da bir koca gün koymak sizin tercihiniz.
1. gezide şiddetle çizilmesi gereken harita: Sol Meydanı, Gran
Via, Callao, Plaza España, Templo de Debod, Palacio Real, Jardines de Sabatini,
Catedral de la Almudena, Calle Mayor üzerinden Mercado de San Miguel ve Plaza
Mayor’dan geçerek Puerta del Sol yani Sol Meydanı’nda son buluyor.
Gran Via |
Plaza España |
Palacio Real |
Mercado de San Miguel |
Plaza Mayor |
2. gezi yine Sol Meydanı’ndan Gran Via’ya çıkılmasıyla
başlıyor. Bu sefer sağ tarafa dönülerek sırasıyla şu mekanlar gezilmeli: Gran
Via (geri kalan kısım) Chueca, Mercado de San Anton, Banco de España, Palacio de Correos, Plaza Cibeles, Calle de
Alcala üzerinden Puerta de Alcala, Parque del Retiro, Palacio de Cristal,
Atocha, Museo de Reina Sofia,CaixaForum, Real Jardin Botanico, Museo Nacional
del Prado, Parroquia San Jeronimo El Real, Congreso de Los Diputados ve Puerta
del Sol.
Palacio de Correos ve Plaza Cibeles |
Congreso de los Diputados |
Bu gezi hem yürümeyi daha fazla gerektirdiğinden hem de
içinde park ve müzeleri barındırdığından erken saatte ve çok rahat kıyafetlerle
başlanması gerekir. Özellikle Prado müzesi saatler alan bir müzedir ve müze
sevmeyen turistleri bile kendine hayran bırakacak güzelliktedir. Birçok indirim
ve ücretsiz giriş imkanı sağladığından gitmişken görülmemesi büyük ayıptır,
yapmayınız. :)
Özellikle bu müzenin kapısında sanatını sergileyen
ressamlara bir göz atmak gerekir. Yaşlı bir amca ve eşinin el emeği göz nuru
yaptıkları kitap ayraçlarından dostlarınıza hediye edebilir bu tatlı çiftle tatlı
bir Türkiye, İstanbul sohbetine dalabilirsiniz.
Ya da Madrid sokaklarında bu "dilenme" kitabı sil baştan yazan amcamızı arayabilirsiniz :)
E geldik madem eğlenmiyor muyuz?
Eğer aradığınız eğlence club tarzındaysa Madrid size çok
farklı seçenekler sunabilir ama şehrin en ünlü club’ı şüphesiz her katında
farklı müzik tarzı sunan 7 katlı Teatro Kapital. Yazın en üst katında terasın
tadını da çıkarabileceğiniz mekan Madrid’de gençlerin ve turistlerin en çok
ilgi gösterdiği yerlerden biri.
Ne yenir? Ne içilir?
Madrid’deyseniz sabah kahvaltısını Churros con Chocolate ile
yapmak şart bir kere. Bir fincan sıcak çikolata ve yanında birkaç churros ve
bir iki dilim porras ile 2-3 euro karşılığında midenize ziyafet
çektirebilirsiniz.
Yine İspanya’ya gelmişken 100Montaditos’a uğramadan gidilmez
tanesi 1-2 euro arasında değişen leziz Montaditos ile akşam yemeğini veya öğle
yemeğini geçiştirebilirsiniz. Hele bir de promosyon günlerine denk gelip de fiyatlar
yarıya indiğinde tadından yenmez.
Madrid bu kadar mı? Tabiki de değil. Meraklısı için Madrid'in çevresinde de gezip görülecek birçok mekan var. Biraz bütçeyi biraz da kalacak gün sayısını artırırsanız mutlaka gidin görün derim. Belki o kısmını da bir başka yazı da anlatırım size. Şimdilik benden bu kadar.
Son olarak..
Bırakın şehir sizi şaşırtsın, bilmediğiniz sokaklara girin
mesela, sırf tabelası güzel diye o restorana girip adını beğendiğiniz o yemeği
sipariş edin, tek başınıza gece yürüyüşüne çıkın, şehri gören bir tepeye çıkıp
müzik dinleyerek günbatımını izleyin, ya da hiç olmadı o salaş bara gidip
içeridekilerle muhabbet edin. Mesele müze gezip heykel görmek değil, bu
saydıklarımı yaptınız mı? İşte o zaman gerçekten seyahat etmiş olacaksınız.
Gizem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder